ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ NEDİR

ANNE SÜTÜNÜN ÖZELLİKLERİ

Anne sütü her bebek için özeldir. Prematüre doğumlarda ve hayatın ilk günlerinde farklı yapıda bir anne sütü söz konusudur. İlk bir hafta annenin göğsünden "kolostrum" adlı süt gelir ve bebeği besleyici ve enfeksiyondan koruyucu özellikleri ön plandadır. Bunu ikinci hafta boyunca protein içeriği azalırken, laktoz, yağ ve toplam kalori içeriği artan "geçiş sütü" izler. Daha sonraki dönemlerdeki olgun anne sütü de emzirmenin başlangıcında karbonhidrattan, sonunda yağdan zengin olarak gelir.

Anne sütü özel yapıda, sindirimi kolay ve enfeksiyondan koruyucu özellikte zengin bir protein içeriğine sahiptir. Anne sütünde protein ve minerallerin inek sütüne göre daha az olması, sindirimi kolaylaştırır. Anne üstündeki demir, çinko gibi minerallerin emilimi, inek sütüne göre çok daha fazladır. Örneğin anne sütünde inek sütüne oranla beş kat fazla demir vardır. Anne sütünde sindirimi kolay, doymamış yağ asitlerinin oranı da yüksektir. Beyin ve sinir sistemi için şart olan temel ve zorunlu yağ asitleri ise inek sütüne göre 8 kat fazladır. Bu yağ asitleri ilk 4 ay boyunca bebek tarafından sentezlenmediği için anne sütünün önemi çok büyüktür.

SÜT YAPIMI NASIL OLUR

Süt yapımını belirleyen en önemli iki faktör bebeğin sık emmesi ve göğüslerin boşaltılmasıdır. Yorgunluk ve stres, ruhsal sıkıntılar ve en önemlisi emzirmeye isteksizlik, anne sütü miktarını azaltabilir. Göğüs büyüklüğü, göğüs başlarının düz veya içe çökük olması bebek doğru teknikle emzirilirse sorun olmaz. Annenin yeterli sıvı alması ve dengeli beslenmesi yeterlidir. Aşırı kalorili, şekerli yiyecek ve içeceklerin süt yapımına katkısı yoktur. Sıvı alımının aşırısı da sakıncalı olabilir. Sebze ve meyveler, yeşil salatalar bolca tüketilmelidir. Anne yeterli süt ve süt ürünleri ile protein ve demir içeren gıdaları dengeli bir şekilde almalıdır. Gebelikte olduğu gibi, kalsiyum ve demir desteği sürdürülmelidir.

BEBEKLER NE SIKLIKTA EMZİRİLMELİ

Yeni doğan doğumdan sonra en kısa zamanda emzirilmeli ve devamında emzirme sıklığı ve süresi bebeğin isteğine göre ayarlanmalıdır.
Özellikle ilk 2 ay her istediğinde bebeğe meme verilmelidir. Başlangıçta her emzirmede sırası değiştirilerek her iki göğsün de emzirilmesi sütün artması açısından yararlı olsa da, süt miktarı arttığında her öğünde bir göğüsten emzirilmesi yeterli olabilmektedir. Her öğünde bebeğin bir göğsü tamamen boşaltması sağlanmalıdır. Bu süre genellikle 10-15 dakika kadardır. İlk dönemden sonra emzirme aralıkları 2-3 saate uzayabilmektedir.

SÜTÜNÜZÜN BEBEĞİNİZ İÇİN YETERLİ OLDUĞUNU NASIL ANLARSINIZ

Bebeklerde ilk günlerde görülen doğal tartı kaybının nedeni vücutta su oranının azalması ve suyun yer değiştirmesidir; anne sütü yetersizliğine bağlanmamalıdır.
Bebeğin yeterli beslendiği, günde en az beş kez idrar yaparak bezini ıslatması, en geç 15. günde doğum kilosuna ulaşması ve ayda en az 500-600 gram alması ile anlaşılır.

Dışkılama sayısı, bebeğin huzursuzluğu, uyku düzensizliği veya aşırı ağlaması anne sütü miktarı açısından güvenilir kriterler değildir. Kilosu iyi olan bebeklerde de benzer belirtiler görülebilir. Sadece bezin hep kuru bulunması ve sürekli olarak koyun pisliği gibi ufak ve sert parçalar halinde az miktarda kaka yapılması açlık bulgusu olabilmektedir.

Bunlar dışında en önemli kriter, bebeğin yeterli kilo almamasıdır.

DOĞRU EMZİRME NASIL OLMALIDIR

İlk saatlerden itibaren bebeğin istekle, uygun koşullarda ve doğru teknikle emzirilmesi anne sütü ile bebeğin beslenebilmesi için en önemli koşuldur. Emzirme sırasında salgılanan oksitosin ve prolaktin hormonları göğüsten sütün boşalmasını sağlar ve yeni süt yapımını uyarır.

Başarılı bir emzirme için her şeyden önce doğru kucaklama ve pozisyon alma gereklidir. Anne normal koşullarda rahat bir koltukta, sırtı dik olarak oturmalıdır. Bebek yüzü ve gövdesi aynı doğrultuda ve anneye dönük, başı gövdeye göre yüksekte, yani eğri bir çizgi oluşturacak şekilde anne tarafından kucaklanmalıdır. Bebeğin başı, annenin emzirilen göğsünün tarafındaki kolu dirsekten bükülerek, dirsek kıvrımının hemen önüne yerleştirilmelidir. Bebeğin altta kalan kolu anne ile bebek arasına girmemelidir. Bebeğin başına arkadan bastırılmamalıdır. Anne kolunun altı gereğinde bir yastık ile desteklenebilir.

Bebek uygun şekilde pozisyon verilerek kucağa alındıktan sonra alt dudağı göğüs ucunun altına gelecek şekilde bebek aşağıdan yukarıya doğru memeye yaklaştırılmalı, diğer elin dört parmağı memeyi alttan desteklerken başparmak üstte göğsü yönlendirmelidir. Anne göğüs ucunu bebeğin dudaklarına değdirerek emme için ağzını açmasını sağlamalı, bebek ağzını genişçe açtığında meme ucu ve çevresindeki kahverengi bölüm (areola) birlikte bebeğin ağzına verilmelidir. Bebeğin çenesi göğüse dayanmalı, üstteki başparmak burnun tıkanmasını önlemelidir.