İlk görüşme için bana anne ve babası ile gelen S.M. 7 yaşındaydı. Annesi ve babası bazı otistik özellikleri olduğundan şüphelenmiş ama uzun süredir bunu çocuklarına konduramadıkları için bir uzmandan yardım almayı uzun zamandır ertelemişler. S.M. de gerçekten de bazı otistik belirtiler vardı ama ona tam bir otistik demek de haksızlık olurdu. Bu süreçte neler yapabileceklerini, özel eğitim desteğini nasıl alabileceklerini anlatırken babası gözyaşlarını tutamadı. Babaların ağlaması çok da alışık olmadığımız bir durum olduğu için ben de etkilendim bundan. önce sakinleşmesi için ona zaman verdim sonra durumu baştan sona tekrar anlattım ve S.M'nin iyi bir eğitimle neler başarabileceğinden bahsettim. Onlara eğitimine güvendiğim birkaç özel eğitim merkezi tavsiye ettim ve gidip yüz yüze görüşmelerini söyledim. Yaklaşık 2 ay sonra tekrar görüştüğümüzde o ağlayan ve çaresiz bakan babanın yüzünde artık umut vardı. İşte bu umut ve mutluluk benim mesleğimin en güzel tarafı.